31 Ocak 2015 Cumartesi

Bitmek bilmeyen bulantılarım...



Hamile olduğumu kesinleştirdiğimize göre bulantılarım daha anlamlı hale gelmeye başlamıştı. :) Sabah halsizlği ile kalkıp işe gitmek için hazırlanmak en zoruydu! İş arkadaşlarımın hepsi Allah'tan anlayışlıydılar ve benim sabah o halimi çekebiliyorlardı. Hatta bazen tüm gün :) Peşimden az koşmadılar lavabolara kadar "Burcu iyi misin" diye diye :) Özellikle burada belirtmek istiyorum, canım Canan'ım tüm bulantı sürecimi benimle birlikte yaşadı diyebilirim, elinde poşetlerle koşmalar, lavaboda kendimden geçerken saçlarıma kadar tutup bana destek olmalar :) Hakkını ödeyemem...
Bulantılarımın hiç geçmeyeceğine, hatta doğumdan sonra bile devam edeceklerine öylesine inanmıştım ki bu düşünce beni bunalıma sürüklemişti diyebilirim :D Gerçekten o bulantılar, halsizlikler insanı o kadar olumsuz etkiliyor ki o dönem tek isteğim hep yatmaktı. Hiçbir etkinlik yapamaz, yapmaz istemez hale gelmiştim, işe gidemeyecek kadar kötü günlerimde rapor alıyordum ve yatıyordum. Tabii hatrı sayılır bir kilo kaybı da yaşadım. Doktorum kilo kaybımı ve yaşadığım direnç düşüklüğünü gördükçe bana serum veriyordu. Üstteki resimde 3 aylık hamileyim ve hamilelik öncesi kilomun 6-7 kg altındayım. Herkes benim için endişe etmeye başlamıştı kiiii, sonunda bulantılar peşimi bıraktı ve yavaş yavaş kendime gelmeye başladım :) Çok zor, yıpratıcı bir süreçti, kimsenin yaşamamasını dilerim. Tabii arkadaşlarımın yanında ailem de her türlü sıkıntımı çekip destek olmuştur. Özellikle canım kocacığımın elleriyle kusmuklarını temizlediğini, beni sürekli teselli etmeye çalışıp geçeceğine inandırmaya çalıştığını unutamam :) Ah tabii bu süreçte, hatta tüm hamilelik sürecimde evin tüm temizliğinden sorumlu olan koca candır :)) Nazımı, kaprisimi fazlasıyla çekti yani kendisi :) Canım aşkım...

Günün 1/3'ünü yatağımda, 1/3'ünü salondaki bu kanepede, 1/3'ünü de lavaboda geçiriyordum :) 

30 Ocak 2015 Cuma

Hamileymişim






Giriş yazımdan sonra ilk yazım tabi ki hamileliğimi öğrenme sürecimle ilgili olmalıydı ️ herkesin aksine, çok da tuhaf olmamakla birlikte ters giden denilebilecek bir öğrenmeydi benimki. Daha açmak gerekirse normal süreçte --> bir kadın hamileliğini öğrenir, eşine sürpriz yapar ya da çığlıklarla eşini arar ilk onunla paylaşır vs. bu şekilde ilerler işler sanırım. Bizde ise tam tersi Eşim öğreniyor, bana sürpriz yapma derdine giriyor ve işler karışıyor Başa dönüyorum hemen ️ Eşimle 2006 yılındaki tanışıklığımız, 2010'da aşka dönüşüp 2013'te evliliğe bağlanmıştır Eşim benim en canımın içi, en güvendiğim, en büyük dayanağım, destekçimdir. Evlilik öncesinde her ikimizin de fikri çocuk için en az iki yıl beklemek şeklindeyken ve hep bu yönde plan yaparken eşimin beni kandırdığını mı desem ya da evlenince bu kadar hızlı fikrinin değişeceğini mi desem bilmiyordum açıkçası Evliliğimizin ardından gelen 3.ay hamileydim Evlilik sonrası Edirne'ye yerleşme, buraya alışma, yeni işime alışma derken işimle ilgili canım Canan'ımla İstanbul'a gitmem gerekti, bütün sürece kendisi de hakimdir Eşim de kendi işiyle ilgili bir seyahatte. Aynı gün dönüyoruz fakat ben ondan birkaç saat önce döndüm ve eve gelip kendimi direk dinlenmeye aldım çünkü aşırı yorgun, halsiz, bitkin ve hasta hissediyordum.. Biraz da grip olmuştum, birkaç güne geçer derken halsizliğim geçmiyor aksine sanki daha da artıyordu. Artık işe gidemeyeceğimi düşündüğüm bir sabaha uyanmamızla benim lavaboya koşmam ve eşimin gelip doktora gidiyoruz demesi bir oldu. Ama grip için, yani hastalığım için. Gittik, doktor ilaçlar verdi, tam da o sırada aklıma regl dönemimle ilgili birkaç haftalık gecikme yaşadığım geldi ve doktoruma söyledim, tamam dedi, tahliller istedi, eşim beni kötü olduğum için kayınvalideme bıraktı, kendisi işine döndü ve sonuçları o alacaktı, ben tabi o süreçte hamile olduğuma çoktan inanmıştım. Tabi içimde korku - endişe karışımı, "daha çok erken!" gibi karmaşık duygular Eşim hazır hissetmediğimi de biliyor tabi ki. Neyse kayınvalidemle duramayıp sonuçları merak ederek doktoru aradık, doktor hamile olmadığımı söyledi. Şimdi kendime bu diyeceğimden ötürü çok kızsam da hamile olmayışıma o zaman sevindim açıkçası, çünkü korkuyordum, hazır hissetmiyordum, son aylarda yaşadığım değişimlere (evlilik, iş değişimi, şehir değişimi, aileden ayrılış) henüz alışamamışken endişe ediyordum. Biraz rahatlamıştım, eşim de sonuçları alıp hamile olmadığımı haber verdi ve iyice rahatladım. Birkaç gün raporluydum, iyileşip işe dönecektim. Fakat iyileşemiyordum, halsizlik artıyor, hiçbir şey yiyemiyor, sürekli çıkarıyordum. Raporum bitti, işe gittim tabi ki orada da kötü oldum ve eşimi aradım inanılmaz kötüydüm gel beni al başka doktora gidelim diye. Hemen geldi, beni aldı, doktora gitme fikrimi çok önemsemedi, anlayamıyordum tabi ben. Arabada giderken aniden durdu ve belki yıllarca sadece çok ekstrem durumlarda bir ya da iki kez ağladığını gördüğüm eşim ağlamaya başladı. O an beynimden kaynar sular aktı ve sadece şunu söyleyebildim, "ölecek miyim, hasta mıymışım, bir şeyim mi var??!!" (Şuan gülüyorum) eşim o duygusallıkta biraz duraksadı ve bana sarılıp "hayır biz anne baba olacağız" dedi! :) O duygularımı hiçbir şekilde anlatamam, o korkunun ardından bu duyduğum cümle, tüm endişelerime rağmen yaşadığım o tarifsiz mutluluk anlatılamaz... Neyse doktoru arayacağımı düşünüp kendisi tembih etmiş bana söylememesi için, "eşime kendim söylemek istiyorum" demiş, hazır hissetmediğimi bildiği için de hem beni biraz bu fikre alıştırmak hem de doktordan değil kendisinden duymamı isteyerek sürprizler hazırlamak istemiş bana, ama o kadar kötü olduğumu görünce artık dayanamamış bu şekilde söylemek zorunda kalmış ️ Düşünmesi yeter...

17 Kasım 2014 Pazartesi

Merhaba!

Yıllardır planlarım arasında olan blog yazma serüvenime, hayatımda birçok olumlu değişim yaratan, bana hiç tatmadığım duygular yaşatan mucizem, canım oğlum Efe'm sayesinde başlıyorum. Yıllar öncesinde blog yazma hayali kurarken hamilelik anılarımı ya da bebeğimle öğrendiklerimi, onunla yaşadığım tecrübelerimi, anılarımı yazacağım hiç aklıma gelmezdi O zamanlar amacım çok severek yaptığım işim ile ilgiliydi, marka yönetimi ve pazarlama üzerine araştırmalar yaptığım bir dönemdi. Amacıma ulaşamadım çünkü üniversite sonrası aralıksız işe başlamam, yoğun geçen iki yıllık çalışma, hiç aralıksız evliliğe geçiş, başka şehir, başka düzen derken yeni işim, ona alışma süreci ve en güzel bahanem Efe'min gelişi Süreç sonunda zaten pazarlama blogu yazma hayallerim anlaşıldığı gibi anne-bebek bloğuna dönüştü ️ Daha doğrusu Efe'm için anılar biriktireceğim bir dijital günlük belki de... Anne-bebek bloğu deyince bir konuda uzmanlaşmış olup hitap edeceğim kitleye de uzmanlık alanımda ilgili bilgi verecekmişim gibi hissettim. Bunu çok iyi yapan takip ettiğim bloglar var tabi ki, fakat hiçbir şekilde annelik konusunda uzman olduğumu düşünmeyip, kendimi "öğrenen anne" ilan etmiş bulunmaktayım Araştırıyorum, öğrenmeye çalışıyorum, bazen öğreniyorum, bazen öğrendim sanıyorum, yanılıyorum, düzeltiyorum, tekrarlıyorum, kimi zaman kendi bildiğimi okuyorum, kimi zaman saçmalıyorum Aslında yazma amacımla ilgili en doğru özet bu oldu sanırım, bütün bu süreci paylaşmak, ileride oğlumun gülümseyerek okumasını sağlamak Tecrübelerimi de paylaşacağım ama asla akıl vermek amaçlı değil, maksadım sadece kendi deneyimlerimi yazarak unutmamak, ileride bir gün dönüp okuyabilmek, okutabilmek Hepinize şimdi tekrar merhaba diyorum! Umarım keyifli vakit geçirir ve karşılıklı paylaşımlarda bulunabiliriz